Tüm dünyayı bir nevi kasıp kavuran COVİD-19 virüsü bir çok sektörü vurduğu gibi Uygunluk Değerlendirme Kuruluşlarını da elbette vurmuş durumda. Salgınla mücadele kapsamında Türkiye’de de virüsün yayılmasını engellemek adına çeşitli önlemler alındı. Bu kapsam da bir çok belgelendirme kuruluşu denetimlerini neredeyse yapamaz hale geldi.
Öncelikle IAF ve sonrasında TÜRKAK çeşitli yayınlar çıkararak, bu gelişen olağanüstü durum için kuruluşların alması gereken önlem paketlerini açıkladılar. Her ne kadar çok etkin ve doyurucu olmasa da, hatta kanımca detaylarda eksik kalan hususlar olsa da, hızlı bir şekilde hareket edilmesi yararlı oldu. Bu kapsam da TÜRKAK P705 ve P706 numaralı prosedürlerini yayınladı. Ne idi bu prosedürler. “P706 Olağanüstü Durumların Yönetimi Prosedürü” ve “P705 Uzaktan Denetim Prosedürü”.
Yukarıda bahsetmiş olduğum yayınlarda aslında TÜRKAK kendi denetimleri için atacağı adımları sıralamış, yanında da UDK lar ne yapmalı çok da detay vermeden bahsetmiş. Detay için IAF zorunlu dokümanlarına atıflar mevcut. IAF ın bu noktada yayınlarına baktığımızda IAF ID:3, IAF ID:12 ve IAF MD:4.
Dokümanlar bu gibi olağanüstü durumlarda iki seçeneği ön planla çıkarmakta. Birincisi “Denetimlerin Ertelenmesi”, ikincisi ise “Uzaktan Denetim Yönetimi”…
Peki kuruluşlar için acaba hangi yöntem daha uygun olur? Bu soru için aslında en iyi cevap, her iki yönteminde artı ve eksileri olduğu. Hadi gelin bu eksi ve artılara bir göz atalım.
Öncelikle denetimlerin ertelenmesi yöntemi en basit yöntem gibi görünüyor. Maksimum 6 aylık bir denetim erteleme, belge süresini uzatma ile risk ötelemiş olunuyor. Ancak salgın döneminde ötelenen denetimler, ötelenen tarihteki mevcut denetimler derken inanılmaz bir yoğunluk, sonraki günler için beklemekte olduğu açık şekilde görülmektedir. Ayrıca denetimlerin ötelenmesi ile mali açıdan da bu salgın süresince zorluk yaşanacağı ve kazanç sağlanamayacağı aşikar.
Diğer taraftan asıl konuşulması gereken ise “Uzaktan Denetim Süreci”. Uzaktan denetim süreci aslında bu kaosta tutunacak tek dal, mali açıdan rahatlatacak tek olasılık olarak karşıda duran sevgili gibi parlıyor. Ancak maalesef göründüğü gibi değil. IAF zorunlu dokümanlarının uzaktan denetime kısıtlı süre tanıması, denetimin tamamına izin vermemesi projelerin tamamlanmamasına neden olmakta. Bu da tabii ki bu zorlu süreçte yine mali açıdan çok da etkinlik sağlanamamasına neden oluyor. Denetimin bir bölümünü uzaktan yapıp, operasyonel kısımlar için yine yerinde denetim metodu kullanılmak zorunda. En azından denetim süresinin belirli bir bölümünü uzaktan denetim yaparak geçirip, sonrasına belirli bir süre bırakmakta kötünün iyisi diyebiliriz.
Burada sanırım bir eleştiri yapmamızda sakınca yok. Yüzyılda bir gelen neredeyse olağanüstü değil, ekstra olağanüstü bu durum için IAF’ ın ve buna istinaden TÜRKAK ın ek bir doküman yayınlayarak belirli şartlar altında, belirli riskler gözetilerek uzaktan denetim ile denetimin tamamının yapılmasına izin vermesi gerekirdi. Bu hem sektörün devamlılığı, canlılığını sağlayacak hem de sonrasında oluşacak kaosun önüne geçecekti. Evet katılıyorum öyle durumlar var ki yerinde denetim şart, bunları yine UDK yerinde yapsın. Ama bazı küçük esneme payları bırakabileceğin şartlar da yok değil. Sanırım burada inisiyatifi kuruluşlara bıraktılar diyebiliriz.
Umarım kısa sürede bu zorlu salgın süreci, karantina günleri biter ve hayat normale döner. Her ne kadar sıkıntılı günlerden geçsek de, bu virüs bizlere bir çok şeyi de hatırlattı veya gösterdi ama değil mi? Örneğin normal yaşantımız ne güzelmiş, dışarıya çıkmak, el sıkmak, karşılıklı iki lafın belini kırmak ne güzelmiş…
Sağlıklı günler dilerim. Elbet yine güzel günler göreceğiz..
![]()
