Ligde 10 maçlık seri ile üst üste kazanma rekoruna ortak olan Okan Buruk için rekoru kırma maçı idi, beklenti de rekoru kıracağı yöndeydi, ama beklenenden zor oldu. Ümraniye oynadığı oyunla nasıl son sırada olabilir dedirten bir maç daha çıkarttı. Büyüklere karşı tüm maçlarda zorluk çıkarmış olan Ümraniye, bu maçta da klişeyi bozmadı, zorluk çıkardı ama yıkamadı. Galatasaray diğer maça göre yine klasik değişikliği ile başladı, sol bek ve sağ forvet. Yerli/yabancı kuralı nedeniyle birini Türk birini yabancı kullanarak sürekli burada değişiklik yapan Okan Buruk için bu maçta sol bekte Emre Taşdemir, sağ forvette ise Rashica görev aldı. Geçen maçın yıldızlarından Dubois yedek soyunurken, aslında GS adına dengenin kaybolduğunun sinyalleri buradan başlamıştı.

Toplamda diğer takım taraftarları da dahil olmak üzere izlemesi keyif veren bir Galatasaray izledik. Hücumu bol, atakları hızlı, yeteneklerini ortaya koyan ve koşan bir takım. Ama bir o kadar riskli bir oyun. İlk yarı ve ikinci yarı olmak üzere İki farklı Galatasaray gördük. İlk yarıdaki Galatasaray heyecanına yenik düşmüş bir takım iken, ikinci yarıda Dubois’in oyuna girmesiyle dengeli bir takım hüviyetinde idi. GS kendi dengesine kavuşunca  galibiyet geldi.

Peki Galatasaray açısından problem ne oldu? Neden bu kadar pozisyon verdi ve hatta kalesinde 2 gol gördü? Öncelikle tek bir sebep ortaya koymak o sebep için haksızlık olacaktır. Birkaç sorun olmalı ki bu kadar büyük etkisi olsun.

Birincisi Galatasaray kazanacağından o kadar emindi ki (her ne kadar dile getirmeseler de bu bir histir), Ümraniye üzerine cümbür cemaat giderek maça başladı, arkada net bir önlem alınmaması Ümraniye’nin benzer pozisyonları yakalamasına sebep oldu. Oyuncuların ilk yarıda pozisyonlarına bakıldığında GS ilk 45 dakika neredeyse 2-1-7 gibi formasyon ile sahaya dizildi. Bu da gösteriyor ki, oyuncular biz her halükarda Ümraniye’yi yeneriz mantığına bürünmüşlerdi. Ümraniye’nin geçmiş maçlarda nasıl etkin olduğu unutulmuştu. Özellikle Geraldo ile çok etkiliydiler.

İkinci olarak; birincisi ile bağlantılı bir şekilde Emre Taşdemir’in defansif görevlerini tamamen unutması söylenebilir. Emre’nin solda sürekli yerini kaybetmesi ve üzerine de Kerem’den yardım gelmemesi A.Kerim’in iki oyuncu ile mücadele etmesine ve total olarak defansın düzensiz yakalanmasına sebep oldu. Emre defansif görevlerini yapmadığı gibi hücumda da bir çok atağı yaptığı gereksiz ortalar ile kesti. Oysa ki orta Galatasaray için son seçenek olmalıydı. Gereksiz ortalar atağın sonlanmamasına ve kontra atak olarak Galatasaray kalesine Ümraniye hücumu olarak dönmesine sebebiyet verdi.

Üçüncü olarak Galatasaray’ın son maçlarda klasikleşen pas hataları. Özellikle hücum ederken ve çok oyuncu ile rakip kalede bunurken yapılan gereksiz top kayıplarının hepsi rakip için etkin hızlı ataklara dönüştü. Top kayıplarında özellikle Kerem başta olmak üzere son zamanlarda formu düşen Oliviera’nın etkisi de mevcut. Ayrıca Oliviera son iki maçtır topsuz oyunda da yok gibi. Yenilen iki golde de Oliviera’nın adam markajı yapmaması dikkatimi çekti. Geriye dönüşte rakibi ile birlikte gelse, gollere zorluk çıkarabilirdi, geriye geliyor ancak boş geliyor veya rakibi kovalamadığı görülüyor. Toplu oyunda en çok ihtiyaç duyduğumuz oyuncu iken, topsuz oyunda dezavantajımız gibi oldu. Onun defansif zaafları ise Torreira’ya daha fazla yük binmesine neden oluyor.

Tüm bu saydığımız nedenler Ümraniye maçını maalesef zora çevirdi. Ancak oyun yine zevk verdi, iştah açtı. Tüm istatistikler de önde olan Galatasaray, Ümraniye maçında da ziyadesiyle rakip ceza sahasına girdi, şut çekti, korner kullandı. Gol beklentisini her dakika daha da arttırdı. Icardi nasıl bir kalite olduğunu her maç üstüne koyarak gösteriyor. En riskli anda kullandığı penaltıyı rahat bir şekilde atması ve BJK maçında da gördüğümüz imza kafa golünü tekrar etmesi ile tam bir dünya yıldızı. Sahadaki özgüveni bence tüm takıma yansıyor. Maçı çeviren en büyük etkendi diyebiliriz. AKerim’e de parantez açmadan geçmeyelim. Bir asist bir de gol katkısı verdi. Son yıllarda Konya’da dahil olmak üzere gole en çok katkı veren ve en golcü defans oyuncuları arasında. Her geçen gün kendisine güveni de artıyor, umut veriyor.

Maçın Starı : Torreira –  Bir kısmınız AKerim, bir kısmınız İcardi dediğinizi duyar gibiyim. Ama Torreira için de evet olur diyeceğinizi biliyorum. Tekmeye uzattığı kafa ile ve gösterdiği aidiyet ile maçın yıldızı oldu diyebilirim. Sadece bu kadar mı, hayır. Defansa destekte de vardı, hücuma katılımda da. Preste de vardı, paslı oyunda da. Orta sahanın yükünü tek başına kaldırdı diyebilirim bu maçta.

Maçın Hayal Kırıklığı : Emre Taşdemir – Uzun süre oynamamanın verdiği heyecan ile öyle bir efor sarfetmek istiyor ki, kendini kaybediyor. Ya hatalara sebebiyet veriyor, yada kendini sakatlıyor. Sanırım Emre Taşdemir’in özeti bu olsa gerek. Evet oyunda onu ileriye çok hücuma yönlendirdi ama en önemli görevini ise unutmayacaksın. 

Maçın Olayı : Ümraniye tüm büyük takımlara karşı kök söktürdü adeta. Ama ne hikmetse sonuncu. İnsanın aklına ister istemez geliyor, her maçı böyle oynasanız ne olur diye. Hiç yoktan orta sıralarda olması lazım ama  3 galibiyetleri var, toplam 14 puanları. Oyuncuların sadece büyük maçlara odaklanmaları iş etiği açısından nasıl bir durum sizce?

Maçın Güzel Yanı : Galatasaraylılar için güzellik kavramı Icardi bu sıralar. Falcao’nun yarattığı hayal kırıklığı sonrasında ilaç gibi geldi. Santrafor tarifinin vücut bulmuş hali gibi. Atıyor, attırıyor. Saha hep aktif. Gollerden sonra onun için çalınan şarkısı ile şimdiden fenomen oldu. O kadar da yakışıyorki, o halde nakaratı hatırlatayım..

İşte seninle bir ömür böyleGüller, güneşler dolup ellerimizde
Söylenmedi hiçSana layık düşler benden önceTutsak yüreğimBiliyorsun sen de ince ince
Yangın yeri hepBuralar sayende, yok şikâyetGel bir sarayımAşkın olayım

Geleceğe Not : Evet bir futbol sever olarak keyif veren bir maç izledik, hiç bitmesini istemezdik, ancak şampiyonluk yolunda da dengeli oyunu unutmamak gerekli. Hızlı oyun ile panik oyununu karıştırmamakta fayda var. Artık alttaki takımların da küme düşmeme mücadelesi vereceği düşünüldüğünde, en nihayetinde bundan sonra ki tüm maçlar zorlu geçecektir.

Olcay Koca,  03 Şubat 2023, Cuma

Loading

One Reply to “22.Hafta – 01.02.2023 -> Galatasaray – Ümraniye = 3-2”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir